Bu Blogda Ara

26 Kasım 2010 Cuma

The Reader-Okumak ya da Okumamak, Bütün Mesele Bu Değil!


 Puan: 6.5/10

Dikkat: Spoiler içerir!

The Reader, bazı açılardan bende hayal kırıklığı yarattı fakat özellikle dava sahneleri ve adaletin sorgulanması, soykırım cinnetinin insanları nasıl ele geçirdiği, ve sorumlularının bizim kafamızda yargılanması açısından güzel fikirlere ve sahnelere sahip... Öncelikle filmdeki cinselliğin kendi başına Lolita tarzı başka bir filmi oluşturabileceğini ve filmin ana teması olmasına rağmen yer yer saçma ve yüzeysel olan bir ilişkinin merkezde olması beni rahatsız etti. Bir çocuğun yazın kendinden büyük bir kadınla yaşadığı aşkın tüm yaşamını inanılmaz bir biçimde etkilemesi dediğim gibi kendi başına zaten bir film konusu ve bence filmde bu konu da başarılı verilmemiş. Diğer konuya gelince işte o güzel. Bir kadının çalışmak için kamplara gitmesi ve orada bir takım emirleri yerine getirmesi onu suçlu kılar mı, ne kadar suçlu kılar? Bunun hem adalet tarafından hem de ahlaki açıdan sorgulanması söz konusu filmde... Stajyerlerin kendi aralarındaki konuşmaları da ahlak ve adalet arasındaki farka dikkat çekiyor. İmzayı kimin attığının veya emir alıp almadıklarının gerçekten bir önemi var mı? Varsa da ne kadar? Aslında Hanna bu sorulara en güzel cevabı veriyor. "Ne düşündüğümün bir önemi yok. Ne hissettiğimin bir önemi yok. Ölüler hala ölü."

Dolayısıyla filmi yalnızca dava sahneleri ve parmak bastığı bazı konular için izlemeye değer buldum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder